Evet yüzeyselim derken bile mastürbasyon yapıyormuşuz sevgili seyirciler.
Ayrıca
Sanırım ben dışarıdan gayet yüzeysel gözüken sonra tanışınca biraz da konuşunca olgun zannedilen en derinine inildiğinde de gayet basit hırslarla hareket eden, tutarsız olduğuna kanaat getirilen biriyim.
Alakasız olarak bir şey anlatacağım aşağıda.
---
Psikolog dün bana insan olmayı kabullenmem gerektiğini söyledi.
Aynı zamanda sınırlarımın olduğunu bazı şeyleri değiştiremeyeceğimi de anlamalıymışım.
Ve en önemlisi de kendime haksızlık etmemeliymişim.
Bolca merhamamet taşıyormuşum kalbimde insanları hem çok seviyor hem de ölesiye nefret ediyormuşum bu iki uç arasında gidip gelmekten kafam karışmış, aşırı hırpalanmışım.
Güçlü olmak adına sürekli olduğumdan daha sert daha soğuk daha acımasız gözükmeye çalışıyormuşum. Ama asıl güç bu değilmiş, kendini tanımak kabullenmek ve ona göre davranmakmış.
Sihirli bir değneyi yokmuş ben zihinsel şemalarımı değiştirmedikçe onun da bana hiçbir yardımı dokunmazmış...
bla bla
Evet buraya kadar sana hak verebilirim verebilirdim sayın psikolog.
Taa ki sen bütün bu sorunları inanç mevzusuna getirene kadar...
Dün görüşme süremiz iki katına çıktı ve bunun yarısında din-inanç konuştuk sen beni ikna etmeye çalışıp kendimi kapattığımı, önyargılı olduğumu hatta ve hatta bazı kişiler ya da kuruluşlar tarafından bu konularla ilgilili bilgilendirdiğimi öne sürdün oysa ben sadece kendim gibi olan arkadaşlarımla konuşmuş bir iki bir şey okumuş ve düşünmüştüm. Düşünebiliyordum ve sen gözümde çok düşmüştün.
Masallar anlatmaya başladın Darwin'den girdin Nietzsche'den çıktı. Resmen Nietzsche için cehennemin dibini boyladın dedin. O anda ben beynimden vurulmuşa döndüm kendimi zorlayarak mantıklı tepkiler vermeye çalıştım.
Ve bilgi işleme gidip paranı yatırmadım ben dün. Ertesi haftaki randevuma da gelmeyeceğim.
İyice neoateist haline getireceksiniz beni.
Eve gelince de sinirden...
ya da itiraf edeyim üzüldüğümden ağladım (utana sıkıla yazmak) psikoloji konusunda uzman olduğunu iddia edip bilgi birikimini ve zekasını beni etkilemek için sergileyen biri nasıl hayatı boyunca acı çekmiş ve acılarını hafifletmek için tanrı imajından kurtulup mantığıyla çıkar yollar arayan diğer birine cehenneme gidecek Nietzsche diyebilir?
Evet sergilemişti çünkü en başından psikolojiyle ilgili olduğumu söyleyip kullandığı terimleri anlamıştım şu şu terapiyi uygulamayın demiştim.
Babama anlattım psikologun bana söylediklerini o da kızdı hatta gece geç saat olmasa arayıp fırça atabilirdi.
-"Hangi dine mensup olursa olsun dindar insanlarla görüşmek istemiyorum baba" dedim.
İstemiyorum.
Ayrıca
Sanırım ben dışarıdan gayet yüzeysel gözüken sonra tanışınca biraz da konuşunca olgun zannedilen en derinine inildiğinde de gayet basit hırslarla hareket eden, tutarsız olduğuna kanaat getirilen biriyim.
Alakasız olarak bir şey anlatacağım aşağıda.
---
Psikolog dün bana insan olmayı kabullenmem gerektiğini söyledi.
Aynı zamanda sınırlarımın olduğunu bazı şeyleri değiştiremeyeceğimi de anlamalıymışım.
Ve en önemlisi de kendime haksızlık etmemeliymişim.
Bolca merhamamet taşıyormuşum kalbimde insanları hem çok seviyor hem de ölesiye nefret ediyormuşum bu iki uç arasında gidip gelmekten kafam karışmış, aşırı hırpalanmışım.
Güçlü olmak adına sürekli olduğumdan daha sert daha soğuk daha acımasız gözükmeye çalışıyormuşum. Ama asıl güç bu değilmiş, kendini tanımak kabullenmek ve ona göre davranmakmış.
Sihirli bir değneyi yokmuş ben zihinsel şemalarımı değiştirmedikçe onun da bana hiçbir yardımı dokunmazmış...
bla bla
Evet buraya kadar sana hak verebilirim verebilirdim sayın psikolog.
Taa ki sen bütün bu sorunları inanç mevzusuna getirene kadar...
Dün görüşme süremiz iki katına çıktı ve bunun yarısında din-inanç konuştuk sen beni ikna etmeye çalışıp kendimi kapattığımı, önyargılı olduğumu hatta ve hatta bazı kişiler ya da kuruluşlar tarafından bu konularla ilgilili bilgilendirdiğimi öne sürdün oysa ben sadece kendim gibi olan arkadaşlarımla konuşmuş bir iki bir şey okumuş ve düşünmüştüm. Düşünebiliyordum ve sen gözümde çok düşmüştün.
Masallar anlatmaya başladın Darwin'den girdin Nietzsche'den çıktı. Resmen Nietzsche için cehennemin dibini boyladın dedin. O anda ben beynimden vurulmuşa döndüm kendimi zorlayarak mantıklı tepkiler vermeye çalıştım.
Ve bilgi işleme gidip paranı yatırmadım ben dün. Ertesi haftaki randevuma da gelmeyeceğim.
İyice neoateist haline getireceksiniz beni.
Eve gelince de sinirden...
ya da itiraf edeyim üzüldüğümden ağladım (utana sıkıla yazmak) psikoloji konusunda uzman olduğunu iddia edip bilgi birikimini ve zekasını beni etkilemek için sergileyen biri nasıl hayatı boyunca acı çekmiş ve acılarını hafifletmek için tanrı imajından kurtulup mantığıyla çıkar yollar arayan diğer birine cehenneme gidecek Nietzsche diyebilir?
Evet sergilemişti çünkü en başından psikolojiyle ilgili olduğumu söyleyip kullandığı terimleri anlamıştım şu şu terapiyi uygulamayın demiştim.
Babama anlattım psikologun bana söylediklerini o da kızdı hatta gece geç saat olmasa arayıp fırça atabilirdi.
-"Hangi dine mensup olursa olsun dindar insanlarla görüşmek istemiyorum baba" dedim.
İstemiyorum.
31 sesleniş:
Psikologun yaptıgı yamuga bak! Vaynısını ya. Çok sinir bi durum, ben olsam psikologun karsısında aglardım dindar muhabbeti çevrilmesinden dolayı.
dindar psikolog tehlikeliymiş.. dindar olan, fanatik olan herkes tehlikelidir ve asla objektif olamaz. Boşuna anlatmışsın kendini ona..
değdimişimdi; ben yakın görmediğim kişilerin yanında asla ağlayamıyorum ya evdeyse rahat rahat şey yapıyorum.
Krocker; zaten 3.seanstaydık belli etti işte kendini napalım tecrübe oldu bana da :/
trajikkomik diye ben buna derim .)
O psikologu ciddiyim evire çevire dövesim var. Akşam akşam sinirlerim bozuldu ya.
leon; durum o kadar vahim ki çift k kullanmışız (=
npv; yaa sorma :/
Yaptığım yorum gitmedi sanırım.
Kısaca: Psikoloğun dinle ilgili olarak bu tür bir yaklaşımda bulunması enteresan doğrusu. Bir şeyleri dayatmaya çalışıyormuş gibi. 3.seans olmasına rağmen de teşhisleri ard arda sıralamış.
Ayrıca, bir sonra ki randevuya gitmeyeceksen, iptal ettirmeyi unutma. Yoksa ona da ücret kesebilirler, diye biliyorum. aklında bulunsun.
gerizekalı insan. bi kere sen karşındaki kişiyi yargılayarak ve seçimlerine "ondan bundan öğrenmişsin" der gibi küçümseyerek terapi falan edemezsin.
Böyle bir insandan terapi almaktansa flash tv'de kıssadan hisse tarzı programlar izlerim, en azından komik.
En doğrusunu yapmışsın. Ve şu güne kadar gittiği psikologdan memnun olan kimseyi görmedim çevremde, bir psikoloji öğrencisi olarak bu beni çok üzüyo
Duygu;
Ben de öyle. Ne tuhaf iş valla.
Burak; hı hı ettiricem zaten biraz zaman geçsin de.
Aman ya hayatıma bi travma daha eklendi.
Duygu; ya aslında orada beni küçümsemedi hani yaşından beklenenden fazla şey biliyorsun kendi başına öğrenmiş olamazsın falan dedi zaten çok zekisin diyip duruyordu.
Ben de psikoloji okumak istiyorum ama psikolog olmak istemiyorum kesinlikle. Öğretim üyesi olarak kalıyım.
terapiye giden "küçük" kızın yeni bir travmayla dönüşü.. pinky ne olacak bu memleketin hali :)
not: yazıyı okumadım. umarım yukarıdaki yorumlar konudan fazla sapmamıştır.
Din sadece iyi insan olmayı emrediyor. Mantıklı bulunan herşeyi kabul, saçma bulduğun şeyleri de kabul etmemeye çağırıyor. Dindarlık ise insanı büyüleyen ve etrafını hayranlık bıraktıran iyi güzel ve doğru davranışlardır. Dindarlık adına yapılan herşey yanlıştır. Önrce insan olalım.
Metall; zaten bazı tespitleri doğru diye oturup dinliyodum ciddi ciddi ama işte ..
Onun yaptığı şey seninkinden epey farklı.
gerisi önemli değil; haberleri, teoride var ama pratikte yok .d
piktobet; küçük kısmı niye özellikle vurgulandı? .d
prof; bence de önce insan olsunlar.
"Doğal insan"
dramatik etkiyi artırmak açısından.
ımm peki
benim psikolog da "senin hayatının bir anlamı yok" demişti."o kadar basit yani" demiştim içimden, "ilahi daha önce deseydin ya" demiştim.bi ermişlik sevdasıdır gidiyo bazılarında galiba..insan hayatını tek bir anlam üzerine nası kursun ki? bu anlama inanarak mı kurtulunuyo yani? e iyiymiş o zaman.
Ben bu konu üzerinde epey düşündüm ve şu sonucu vardım;
Pratik hayata, inanmak ya da inanmamak etki etmiyor kardeşim!
Hem bir de bundan sonraki hayatımın sorumluluğunu sırtıma yüklersem iyice depresyona girerim ki ben..
İnanan birinin yerine koydum kendimi ve iyi hissettirmedi ay bi daha biri bize böyle bir şey söylerse bunu savunalım :)
:)) sonrasını kimse düşünmek istemiyo zaten çünkü dediğin gibi gündelik hayatın gerçekliği yeterince acımasız.benimki beni pek bi idealist buldu diye düşünüyorum bi de.yani "sen tek bir şey arıyosun, onu bul, sonra yan gel yat" demek istedi sanırım.ondan sonra derdim tasam bitecekti güya.bi insan hiç bi zaman "tamamdır, bundan sonra hep böyle" diyemez bence.bu mantık hatalı.arayış bitmez ya ne bileyim.
Benimki de beni pek karamsar buldu :)
Şu var ki insanlar durup dururken tanrı var mı yok mu diye düşünmüyorlar mutlaka güçlük hayattan sürekli sıkıntı oluyor arka planda ve onlara bi çare bulunmadan sırf inançla çözülmüyor işler :/
yani :) sadece güvende hissetmek için, arkasını sağlama almak için değil, gerçekten istediği ve sevdiği için inanmalı insan bir şeye.o zaman zaten inandığı şeyden şüphe de duymaz, karamsarlığı da hayatının bütün anlamını etkilemez.
Monochromatic der ki;Onun yaptığını imamlar da yapıyo.Okurken yazını;o seansın bir camide yada herhangi bir ibadethanede gercekleştigi hissine kapıldım.kötü bir koku..
Unutulmamalı ki her inancın bir hayat anlayışı vardır. Bu anlayış belki problemleri, hayatımızdaki sıkıntıları çözmez ama onlara birer anlam yükler. Bazen de onları çözebilmemiz için bize yol gösterir.
Monochromatic; yok özel bir hastanenin hastane kokan bi odasındaydık.
herkese merhaba,
ben de bir psikoterapistim. dolayısıyla buradaki haklı eleştiri ve şikayetleri okuyunca bazı şeyleri dile getirme gereği hissettim:
1- psikoterapi/danışmanlık eğitiminde ilk öğretilen şeylerden biri, hastanın/danışanın "ne olması gerektiği" ile değil "ne olduğu" ile ilgilenilmesinin gerekliliğidir.
2- her terapistin kişisel bir dünya görüşü tabii ki olabilir; ancak bu "tek doğru" bir model olarak danışana dayatılamaz.
3- terapide din dahil her şey konuşulabilir. tabii ki "din dersi" söz konusu değildir. amaç "danışanın dini" ve "danışanın dini hayatının" sorunuyla ilişkisine bakmak olabilir.
4- avrupa ve amerika'da bazı psikologların mesleklerini dinleriyle birlikte dile getirdiği ve bunun sorun teşkil etmediğidir.
5- din ve psikoterapi konusunun ince elenip sık dokunması gerektiği unutulmamalıdır.
muhabbetle...
Teşekkürler verdiğiniz bilgiler için :)
Ah ben pink'cim aynı olayı yaşamadım mı bende ? koskaca nietszche ya adamın arkasından atıp tuttum benim doktorda.Freud hakkında neler söylediğini anlatmıyorum bile.O kadar okulu nereye okudun sen kadın.
Özel Nur Üniversitesi'nde okumuş hepsi. Iy ıy ıy.
İtirazım var nevrotikbutterfly
Şu şekilde alıntı yapmışsın :
Hiç bir erkek birlikte olmak istemeyeceği bir kızla yakın arkadaş olmak istemez.
Katılmıyorum ben 20 yaşında bir erkeğim ve gerçekten içimden bir şeyler geçirmediğim(hiçbir şekilde, hayal,kurgu dahil) kız arkadaşlarım var(ARKADAŞ) ve çok iyi anlaşabiliyoruz. Yarı kankam sayılırlar.Bu arada tabii ki hayal-kurgu, rüyalarıma(cinsel olarak değil) konu olan kızlar da var, ama onlarla yakın arkadaşlık hiç kurmaya çalışmadım direk açtım mevzuyu yani.. Belki bu benim biraz iş bilmezliğimden kaynaklanıyordur, varsın ondan olsun. Sınırlı örneklele Sınırsız evreni lütfen genelleme ya da -1 de ki o da benim :)
O benim lafım değil zaten ya Freu'un söylediğine inanılan sansasyonel popüler ve muhtemelen uydurma bir deyiş. Yani fazla üstünde durmaya değmez :D
Yorum Gönder