Sayfalar

Kıskançlık Çıplaklık

5 hafta tatilim olmasından mütevellit gündüz kuşağı programlarına aşina hale geldim. Ama hala Esra Erol izleyecek kıvama gelmedim ne bileyim kadın çok yapmacık, adaylar çok salak. Neyse bahsedeceğim program da "Bana Her Şey Yakışır". İşte adından da anlaşılacağı üzere kezbanların yarıştığı sözde moda yarışması.
Kezban lafından başlarda hiç mi hiç hazzetmesem de bu gibi durumlarda kullanmak durumunda kalıyorum. Bana göre kezban nedir? Hemcinslerine karşı çok kıskanç, kendi abisinin babasının (patriarşik aile ve toplum yapısının) izin vermediği açıklıkta kıyafet giyen kızları kaşarlıkla suçlayan, gösteriş-marka meraklısı, kendisini bulunmaz hint kumaşı sanan, en büyük hayali zengin ve hava atabileceği bir koca bulmak olan, ayıp-günah kavramlarını sıkça kullanan en kötüsü de özgürlüğünün haklarının farkında olmayan kadın kişisidir.
Neyse izlediğim kadarıyla bu programa katılan kadınların çoğu alışveriş yaparken "kocam bu kadar açık giyinmeme izin vermez, kızar" deyip üstlerindeki kıyafetlerin aynadaki görünüşünü beğenseler bile çıkarıp farklı şeyler deneyip duruyorlar. Bu uğurda mağaza mağaza geziyorlar. Ya bir kadın bunu söylemeye nasıl utanmaz anlamıyorum. Hani kendi o derece dekolte transparan vs giymek istemez işte yaşıma, vücuduma, kendime yakıştırmıyorum falan der en doğal hakkıdır ama bir erkeğin egemenliğine girmek bu kadar kolay mı ya? Hadi girdin diyelim madem açık açık, güle oynaya söyleme bari ya. Alışveriş sırasında kadınlarla konuşan dış ses de ehehe mehehe demek ki eşiniz sizi çok fazla seviyor vs diyor. Kadın bunu kendine iltifat olarak alıyor seviniyor şirinlik yapıyor falan. Hey yarappim.
Başkalarının vücudunu bu derece sahiplenmek bana sağlıklı gelmiyor. Bahsettiğim şey de open relationship değil tabi ki sevgilinizin üstünde (mutabık olduğunuz sürece) bazı haklarınız var başkalarıyla elleşmemesi, oynaşmaması, sevişmemesi gibi fiziksel ve zor zamanlarınızda yanınızda olması, sırlarınızı saklaması, desteklemesi, yalan söylememesi, önemsendiğinizi göstermesi vs gibi tinsel şartları var.
Ama bir insanın vücudunu kıskanmak ne demek ya?!? Çok tehlikeli bir şey bu. Kadını çarşafa sarmaya, ağzını burnunu kapatmaya kadar bile gider. Mesela sevgilinizin gözlerini çok beğeniyorsunuz hatta aşık olduğunuz en güzel detayı o, e sizden başkası görmemeli o halde? Aynı mantık yani.
Empati yapıyorum; benim sevgilim beğenilse kıskançlık meselesi yapmam hatta hoşuma da gider bir yerde benim zevkli olduğumun göstergesidir.
Aynı şekilde bir insanı fazla sahiplenmek onun fazla zeki fazla yetenekli vs gözükmesine de tahammül edememektir. Sadece kendine saklamak elinden gelse bir kutuya koymak ve cebinde taşımak isteğini doğurur.
İslamda da vücutlar insanlara ait değildir sadece ruhların yerleşmesi için verilmiş birer araçtırlar mesela o yüzden kötü davrandığımız ya da amacına uygun düzgün kullanmadığımız organlarımızın ahirette bizden hesap soracağı söylenir. Tabi bize ait olmayan vücutları saçının son teline denk kapatmak niye? Hadi yine buna birkaç gerekçe bulabiliriz de insanları çıplak olarak yaratmış allaha ibadet ederken örtünmek niye? Kim tahrik olacak da namaz kılarken bol ve uzun etekler giyinmek zorundayız? Banyo yaparken bile cinsel organlar niye örtülmek zorunda? Muhtemelen bunların cevabı melekler tarafından izlendiğimiz ve onlardan haya etmemiz gerektiğiyle ilgili olacaktır.
Tabi benim nezdimde melekleri, günah ve sevap kavramlarından uzak sadece allaha hizmet etmek için yaratılmış varlıklar olarak ele aldığımızda utanma meselesi geçerliliğini yitirmektedir. Çünkü "onlar yemezler içmezler, erkeklik ve dişilikleri yoktur" Merak eden tatmin olmayan varsa da diyanetin sitesini ziyaret ediversin bir zahmet.
Konuyu nereden nereye getirip yine dine bağlamışım valla bravo bana.

Akış

Yahu benim adam akıllı twitter hesabı takip etmeye ihtiyacım var. Liseden falan tanıdıklarımı followluyorum ne yazıyorlar bakayım diye sonra gözlerim kör kulaklarım sağır olsun istiyorum "ne lan bu" diyorum. Benim gibi nazik naif vakur bir genç kıza bile bunu dedirtiyorlar. :P
Ya keşke twitter adreslerini bildiğim daha çok blog yazarı olsa, en aklı başında çevrem buradaki insanlar vallahi. Meh.
-Zorun mu var arkandan dürtüyorlar mı sanki twitter kullan diye- şeklinde tenkit edenler olabilir pek tabii. Lakin çok sıkılıyorum be otobüste falan hani. Evde de sıkılıyorum gerçi. Sıkılmanın yeri mi olur canım?
Ama insanlar aşırı avam aşırı cahil hani bu kendimi büyük görmekle de ilgili bir mevzu değil bence bir beyne sahip olmanın belirli yükümlülükleri olmalı bak insan olmanın demiyorum dikkatini çekerim. İnsan olmak hayvan olmaktan da beter bir tecessüm hali çünkü.
Tecessümün ekini kökünü ayırttırmayın şimdi bana.
Benim standartlarım çok mü yüksek ey Tanrım? Tanrım varsan bir işaret gönder? Hep sen bizi sınıyorsun bir kere de biz seni sınayalım yani göz hakkı denen bir şey var. Niye bu senin yarattığın düşünülen dünyayı ben çok eksik kusurlu ve yavan buluyorum? Benim alıcı-verici ayarlarımla mı oynadın benim beynimi farklı mı programladın yoksa ben senin seri imalat fabrikanın gözden kaçan yan ürünü müyüm? Bana kaderimin bir oyunu mu bu?
 Ortaçağda daha tılsımlıymış dünya. 21. yüzyıldaysa bok gibi. Buna felsefede disenchantment of the world diyorlar. Felsefeden 99 almışım vizede finalinden de 100. Ama ödevlerimden dolayı düşmüş ortalamam, ödev yapmak çok angarya, amelelik gerektiriyor