İlk olarak, senin blogunu bir iletişim platformu ilan ediyorum ve soruna cevap verebileceğimi umut ederek söze girişiyorum.
Çocukların kendilerini hikayelere inanılmaz şekilde kaptırmaları, kendilerini onların içinde bulmaları, oraya ait hissetmeleri, 'bize' olağandışı gelen karakterlerin (noel baba) varlıkları onlar için çok da sıradışı olmamasının sebebi, dünyalarında bu tip olaylarla gerçek olanları birbirinden ayırmaya sebebiyet verecek algılara sahip olmayışlarından geliyor olabilir. Çünkü çocuk, yaşamda bulunduğu süre itibariyle, bu gördüklerini veya okuduklarını başka bir yaşamla kıyaslayacak kapasitede değildir, öyle değil mi? Duygusal açıdan böyle açıklanabilir belki ama işin evrimsel boyutunu bilemiyorum.
Bir de -mutlaka araştırılmıştır- birey çocukluktan ergenliğe geçiş sürecinde (hayal dünyası - gerçek dünya) hayal dünyasına olan bağlılığı konusuyla ilgili olarak hangi nörolojik değişimleri yaşıyor? Sonuçta meselenin çoğu, dünyayı algılamak ve onu yorumlamakla ilgili.
Ayrıca, geriye-dönük bakışta şaşırıyor olmana sebep olanlar da bunlar olabilir; çünkü şu an ki algınla gerçek hayata ve onun koşullarına adapte olmuşsun; istesen de o çocukluk algısını yaratmakta zorlanıyorsun.
O masallar yüzünden ben hep mutlak iyi ve kötüdür sanıp kendimi mutlak iyiliğe adamıştım. Müstakbel çocuğuma masal anlatmıycam, Charles Dickens okusun:p
Olay ve olguları sizin kadar başarısız tahlil eden birine daha rastlamadım. Çocukluğumun da sizin tahmininizle alakası yoktu. Bu kadar bağlantısız bağlar kurmaya çalışmanız.. tuhaf..
Yoo değil bundan önceki yorumunuzla eşit ağırlıkta.
Burası formspring değil her aklınıza geleni yazasınız istediğiniz üslupla yazasınız..
Yazdıklarımdan gerçek dünyada olduğumu anlayamamışsanız gerçekten diyecek bi şey yok. Siz etrafımdaki erkekleri nerden biliyorsunuz? Yok eğer blogdakileri kastediyorsanız saldıracak yer arayıp bulamamışsınız demektir.
Hem tahlil etmedim diyor hem de "hayalkurma yetisinin hayalkırıklığı yaşadıkça azaldığı"nı söyleyebiliyorsunuz..
Size de samimi olmadığınız kişilere karşı nazik üsluplar temenni ediyoruz.
klask olacak ama soffie'nin dünyası'ndan çalıntı yaparsak sadece çocuklar dünyaya alışmadığı için her şey onları şaşırtıyor:) çocuklarla aramızdaki fark dünyaya alışmış olmamız.bu da hayalgücümüzü ister istemez daraltıyor ve gerçekliğe yakınlaştırıyor.bunun iyi olup olmadığı da tamamen kişisel bir şey. hoş galiba sizin yorumlarınız da aynı şeye yönelik.sadece algı yetersizliği,kapasite kelimeleri kullanılmış.daha gerçekçi bir yaklaşım var. ama konu çocuklar olunca yetersizlik yerine şaşırma desek olaya, daha bir hoş olur bence:)
konuyla paralel konu dışı:ben çocuğuma gerçekçi hikayeler anlatacağım merak edilmeye isyan edecek bir durum olmaması için elimden geleni yapacağım:) sanki masallar kötüdür diyorsun gibi algıladım da(yani çocuğun geleceği için)masalları hayata hazırlayıcı olarak görür ve anlatırsak çocuğa olumsuz bir etkisi olmayacağını düşünmekteyim.
hem yazıya hem de yorumlara yönelik bir yorum oldu.umarım saygısızlık olarak algılanmaz:)
uzun oldu ama son:aslında dünya mutlak iyi ve mutlak kötüdür.ama biz insanlar öyle değiliz.şuanki gerçek ama sevimsiz durum tamamen yapaydır.1000 yıl sonra eko,eğitim ve doğal gelişim veya bazı gerilemeler sonunda değişeceğine inanmaktayım bu yapaylığın ve sadece mutlak iyinin kalacağına kalben inanıyorum:)çok iyimser oldum ama 1000 yıl dedim gözden kaçmasın:)
Leon sizi seviyorum :) Keşke etrafımda hep bu kadar iyimser insanlar olsa. Biraz tanıdığınız üzere son paragraf konusunda şüphelerim var ama tamamen haklı olmanızı isterdim :)
9 sesleniş:
İlk olarak, senin blogunu bir iletişim platformu ilan ediyorum ve soruna cevap verebileceğimi umut ederek söze girişiyorum.
Çocukların kendilerini hikayelere inanılmaz şekilde kaptırmaları, kendilerini onların içinde bulmaları, oraya ait hissetmeleri, 'bize' olağandışı gelen karakterlerin (noel baba) varlıkları onlar için çok da sıradışı olmamasının sebebi, dünyalarında bu tip olaylarla gerçek olanları birbirinden ayırmaya sebebiyet verecek algılara sahip olmayışlarından geliyor olabilir. Çünkü çocuk, yaşamda bulunduğu süre itibariyle, bu gördüklerini veya okuduklarını başka bir yaşamla kıyaslayacak kapasitede değildir, öyle değil mi? Duygusal açıdan böyle açıklanabilir belki ama işin evrimsel boyutunu bilemiyorum.
Bir de -mutlaka araştırılmıştır- birey çocukluktan ergenliğe geçiş sürecinde (hayal dünyası - gerçek dünya) hayal dünyasına olan bağlılığı konusuyla ilgili olarak hangi nörolojik değişimleri yaşıyor? Sonuçta meselenin çoğu, dünyayı algılamak ve onu yorumlamakla ilgili.
Ayrıca, geriye-dönük bakışta şaşırıyor olmana sebep olanlar da bunlar olabilir; çünkü şu an ki algınla gerçek hayata ve onun koşullarına adapte olmuşsun; istesen de o çocukluk algısını yaratmakta zorlanıyorsun.
Algının kimyasıyla oynamak lazım. :D
O masallar yüzünden ben hep mutlak iyi ve kötüdür sanıp kendimi mutlak iyiliğe adamıştım.
Müstakbel çocuğuma masal anlatmıycam, Charles Dickens okusun:p
Evet, bazı masallar ileriye dönük beklentiler yaratabiliyor. Prensler falan filan.
neden olacak;
çocukken hayalkırıklığın yoktu ondan...
Olay ve olguları sizin kadar başarısız tahlil eden birine daha rastlamadım.
Çocukluğumun da sizin tahmininizle alakası yoktu.
Bu kadar bağlantısız bağlar kurmaya çalışmanız.. tuhaf..
puf, ne kadar ağır değil mi yazdıkların.
ben tahlil yapmıyorum sadece cümleyi okuduktan sonra aklıma gelenleri yazıyorum.
bunun ne başarısıyla ne başarısızlıkla alakası var.
demek tuhaf,... söyleyecek sözüm yok, size, biraz gerçek dünyaya dönün, ve her erkeği o etrafınızdakiler gibi görmeyin.
bu yorumumda da, hayalkurma yetisinin hayalkırıklığı yaşadıkça azaldığına dem vurdum.
bu da son yorumumdu, hanfendi, sana iyi yazılar.
Yoo değil bundan önceki yorumunuzla eşit ağırlıkta.
Burası formspring değil her aklınıza geleni yazasınız istediğiniz üslupla yazasınız..
Yazdıklarımdan gerçek dünyada olduğumu anlayamamışsanız gerçekten diyecek bi şey yok. Siz etrafımdaki erkekleri nerden biliyorsunuz? Yok eğer blogdakileri kastediyorsanız saldıracak yer arayıp bulamamışsınız demektir.
Hem tahlil etmedim diyor hem de "hayalkurma yetisinin hayalkırıklığı yaşadıkça azaldığı"nı söyleyebiliyorsunuz..
Size de samimi olmadığınız kişilere karşı nazik üsluplar temenni ediyoruz.
klask olacak ama soffie'nin dünyası'ndan çalıntı yaparsak sadece çocuklar dünyaya alışmadığı için her şey onları şaşırtıyor:)
çocuklarla aramızdaki fark dünyaya alışmış olmamız.bu da hayalgücümüzü ister istemez daraltıyor ve gerçekliğe yakınlaştırıyor.bunun iyi olup olmadığı da tamamen kişisel bir şey.
hoş galiba sizin yorumlarınız da aynı şeye yönelik.sadece algı yetersizliği,kapasite kelimeleri kullanılmış.daha gerçekçi bir yaklaşım var.
ama konu çocuklar olunca yetersizlik yerine şaşırma desek olaya, daha bir hoş olur bence:)
konuyla paralel konu dışı:ben çocuğuma gerçekçi hikayeler anlatacağım merak edilmeye isyan edecek bir durum olmaması için elimden geleni yapacağım:)
sanki masallar kötüdür diyorsun gibi algıladım da(yani çocuğun geleceği için)masalları hayata hazırlayıcı olarak görür ve anlatırsak çocuğa olumsuz bir etkisi olmayacağını düşünmekteyim.
hem yazıya hem de yorumlara yönelik bir yorum oldu.umarım saygısızlık olarak algılanmaz:)
uzun oldu ama son:aslında dünya mutlak iyi ve mutlak kötüdür.ama biz insanlar öyle değiliz.şuanki gerçek ama sevimsiz durum tamamen yapaydır.1000 yıl sonra eko,eğitim ve doğal gelişim veya bazı gerilemeler sonunda değişeceğine inanmaktayım bu yapaylığın ve sadece mutlak iyinin kalacağına kalben inanıyorum:)çok iyimser oldum ama 1000 yıl dedim gözden kaçmasın:)
Leon sizi seviyorum :)
Keşke etrafımda hep bu kadar iyimser insanlar olsa.
Biraz tanıdığınız üzere son paragraf konusunda şüphelerim var ama tamamen haklı olmanızı isterdim :)
Yorum Gönder