Mizaç; genlerle gelen özellikler
Karakter; sonradan kazanılan davranışlar
Kişilik; bu ikisinin sentezi
Diye geçiyordu psikoloji kitabında.
Artık kişiliğin tamamen mizaçtan oluştuğunu düşünmeye başladım.
Bütün o duygulanımımız, düşünce sistemimiz genlerimizin elinde.
O yüzden insanlar sürekli kendilerini keşfetmeye çalışıyor.
İşte sihirli cümle "kişiliğini keşfet" , "kişilik edin" değil!
Varolanı bulma çabası içindeyiz, yokolanı kazanma çabası değil.
Karakter de çocuklukta yaşanan anılar sonucu oluşuyor.
Ama o da mizacımız doğrultusunda.
O zaman tek yumurta ikizlerinin her davranışının aynı olması gerekmez miydi diyebilirsiniz.
Oysa kişilikleri aynı olsa bile çok farklı insanlarmış gibi görülebilirler.
Çünkü birisi kendi doğasını tanıyabilmiştir, diğeri bu tanışmadan yoksundur henüz.
Veya farklı davranış stillerini seçmiş olabilirler.
Örneğin biri duygusaldır, belli eder bunu çevresine; ister ki insanlar hassas olsunlar ona karşı,
Öbürü de duygusaldır fakat belli etmez bunu çevresine; ister ki kimse anlamasın hassaslığını.
Bu bilinçleriyle ilgili bi fenomendir ve bilinç çocuklukta oluşur.
Tek yumurta ikizlerinin aynı evde yaşasalar bile aynı anılara sahip olma olanağı yoktur.
O zaman bu sorun da çözülmüştür.
Kişiliğimiz genlerimizde saklıdır, onu bulmak demek olgunluğa erişmek demektir.
Çünkü kaşifler bu keşif uğruna acı çekerler düşünerek, gözlemleyerek.
Kendimizi bulduğumuz taktirde her diğer insanları anlamamız da kolaylaşacaktır.
Belki de yaşamın sırrı dedikleri şey bu olsa gerek.
8 sesleniş:
son bölümlerde ki tespitlere yüzde yüz katılıyorum.
Imm şimdi buna sevinsem mi yoka ilk bölümlere katılmadınız diye üzülsem mi? karar veremedim ki
Bu konu o kadar karışık ki içinden çıkılmaz hal alıyo bazen. Nerde kalıtım başlıyo nerde tecrübeler bu çok kesin çizgilerle belli değil .
Ama neden yaşadıklarımızın kişiliğimiz üzerinde etkisi olmasın ki.
Ve eğer bi insan gençliğinde çok tutarsız ve yanlışlarla dolu bi insanken, yaşlandığında olgunluğa erişmişse bunlardan neden "olgun" halinin o kişinin genlerinde olan kişiliği olduğunu kabul ediyoruz ki belki asıl kişiliği o yanlışlarla dolu hali?
son bölüme katıldğımı söylemem ilk bölüme katılmadığm manasına gelmiyor ama o sonuç çıkarmanız yanlış olmaz falan dersem, klasik kaçış tekniklerini uygulamış olurum.
puff her neyse , sabah sabah güneş acımasızca yakarken diyorum ki, ilk bölümler uzun bir münazaranın konusu olabilir, katıldığım yerler var katılmadığım yerler. örnek; keskinlik belirten cümlelere katılmıyorum.
Zaten ben yok demiyorum ki =)
Genlerle gelenler büyük ölçüde daha fazla diyorum.
Burda olgunluğun tanımını tutarlı olmak ya da hiç hata yapmamak olarak düşünmedim.
İnsan kendi huyunu suyunu bilince rahatlıyor, neden o tepkileri verdiğini anlıyor, daha huzurlu oluyor
Hmm anladım.
Haklısın kimse yuzdeyuz tutarlı değildir zaten, orda fazla genelleme yaptım. Anlatmak istediğim kendimizi bulmak kavramının göreceliğiydi.
Evet haklısın da işte ben olgunluğu farkındalığın artması, daha fazla bilinçlenme olarak aldım.
Yorum Gönder