Aşk-ı Memnu hiç de naturalist bir esermiş gibi gelmiyor bana. Belki de naturalizm tanımıyla naturalist eserleri bağdaştıramamamdan kaynaklanıyordur. Romantisist bir karamsarlık seziyor insan. Gerçek hayatlar değil de dibine kadar kötünün karasına batırılmış olay örgüleri... Normal hayatta bu kadar da keskin hatlar yok ki. Bihter öldü. Behlül ise Robinson Crusoe'ya döndü falan. Ednan da mezar başında İnci İnci diye eski karısına içli içli dert yanmadan yani aile babası güzel insan rolünü oynamadan önce bi düşünsün bakalım; Bihter gibi -küçük bir kadın-la niye evlendi? Kısaca Ednan da layığını buldu. Şımarık, sınavlarda ayılıp bayılan Nihal de payını aldı. E Firdevs zaten malum.
Tabi diğer yandan mükafatlandırılanlar da var; Matmazel gibi. Onun da ödülü jipin ön koltuğuna, Ednan'ın yanına oturmaktı...
0 sesleniş:
Yorum Gönder