kb ama ikiniz de bildiğin saçmalamışsınız dediğinizle alakası olsaydı sevmenin dnya güzel bir yer olurdu .) ki insan acıma ve sevme duygularını ayırabilir.ha ayıramayan varsa ne diym safmış derim onlara.
Aşağıdaki adreste, A Videosunda, Ulus Hoca'nın bu konudan söz ettiği kimi bölümler mevcut. Özel olarak 04:20'den sonra. Sohbetinize katkıda bulunabilir sanki. Bulunmayabilir de. Selam.
Bu cumlelerin sahiplerine ister istemez acıyorum ama özellikle "Özge"nin önermesinden gidersek ona karşı bırak sevgiyi, acıma hissinden kaynaklı sempati bile beslemiyorum.
Hadi başlıktan gidelim; işin matematiğinde mantıksal hata var. Hayat analatik düzlemdeki iki değişkenin birbiri üzerindeki bağımlılığı üzerinden gitmez hele ki kişisel önkabul üzerinden bu bağlantı kuruluyorsa.
Leon; Acıma ve sevgi aynı duygulardır diyen yok zaten.d Yazıyı okuduğunda aklına ilk turuncu geldiyse doğru bi yargıya varmaman normal. Sen de kusura bakma ve biraz daha duygularını incele.
Sınırlı Loşluk; Bi zamanlar odtülümüydün ya da bilgi üniversitesi?
Hayır. Hiç öğrencisi olmadım. Yine de "hoca" diyerek kendimi yüceltiyorum belki. Belki de hocam oldu aslında.
Görüyorum ve arttırıyorum: Birini sevmekle ondan korkmak ayırt edilemez. Sokaklarda bütün o sarmaş dolaş hallerimize bakın, bakınız boksörler de bir noktadan sonra rakiplerinden kaçmak için ona sarılır. Nedir yani... Üstelik sevgi nedir ve neden acımayı ve korkuyu içermeyen saf bir sevgi varmış gibi davranmak zorundayız?
Ama vurmasın diye ne kadar sarılırsan sarıl, o kadar çok vurmak ister.
Şu kelime doğrulama şeyinde benim kadar çuvallayan başka bir yorum yazarı var mıdır bilmiyorum.
Korku boyutunu tüm sevgilere dahil edemedim açıkçası. Acaba kaybetme korkusu olabilir mi? Hatta bu korku üç çeşittir Bazı insanları seversin çünkü nefret etmek istemezsin bi nevi savunma mekanizmasıdır. Bazı insanları seversin çünkü sevdiğinde mutlu olduğundan emin değilsen de kaybettiğinde mutsuz olacağına eminsindir. Diğerinde de seversin ve sevilmek istersin, karşılıklı bir bağ kurulmuşsa kopmasından korkarsın.
Yaram var mıdır muhakkak vardır; ama sevmekfiili üzerinden vardır. Sevip acımak ya da sevilip acınmak değil. Ve en azından kendi hissettiklerim üzerinden konusabilirim; sevdiklerme hele ki özelinde aşklarıma bakarken bir kere bile acıma duygusu ile bakmamısımdır sırf onu seviyorum diye. Acıma hissinin sevme duygusunun önsaglayıcısı ya da doğal sonucu olduğunu sadece kendihislerime bakarak hayır diyebilrim ama bu genelleme yapmama yetmez. Aynen sizin genellemelernizdeki aksaklık gibi. Hele ki korelasyon üzerinden giderek katsayının kişiden kişiye -1den 1e gidip geldiği bir düzlemde kimin yarası sevmek ile acımak fiillerinibir eder birdurup dusunmek lazım!
Ya esip gürlemek diyorsun da hani sert ya da kavga eder gibi ya da suclar yargılar gibi yazdıgımı dusunmuyor. Eğer oyle anlasılıyorsa bil ki oyle bir ruh haliyle yazmıyorum.
Ayrıca yanlış anlamıssın :). Ben aşk derken sadece bir cumle de hele ki bir de işin içinde aşk varsa acıma duygusu ile hiç alakası olmaz demek istedim.
Onun dışındaki cümlelerde sadece sevmek fiili üzerinden gittim.
Haha bloga bıraktığın yorum biraz aşırı değil mi? Ben de bir çarpık bacak olarak kusurlarımla eğlenebiliyorum sonuçta kimseye yasak koyduğumuz yok yani yorum bırakanların yarısı da çarpık bacaklı ve herkes kendini yaratılış haliyle seviyor bence bu kadar kızmaya gerek yok yahu :)
Modafobik; yok aşırı değil ama ifade koymadığımdan sert gelmiştir belki de. Sen kusurlarınla eğlenebiliyorsun ama kızlar eğlenemiyor üzerimizdeki giysileri bırak vücudumuzu hatta yüzümüzü de modaya göre şekillendirmeye çalışıyoruz. Ve işte kızlar kadınlar o halleriyle kendilerini sevemiyorlar. Üzücü bir durum değil mi yani
Blush; evet ayrı şeylerdir fakat sevdiğin insana da acırsın şöyle diyeyim; biri bize ne kadar muhtaçsa -duygusal ya da fiziksel- verebileceğimiz sevgi o kadar fazladır. Bebekleri düşün, tek başlarına yaşamaktan acizdirler ve onlara duyduğumuz acıma hissiyle insanlar arasında en yoğun ve de en hesapsız şekilde bebekleri severiz. Zaten egomuzu zorlayan biri varsa onu sevemeyiz. Çevrende kibirli bulduğun insanlardan hoşlanmaman gibi. Aynı şekilde toplumda da güçlü gözüken insanların üstlerine gidilir hep, zayıf ya da ezik görünenlerin değil. İki kişi kavga etse biri ağlasa herkes onun yanına koşar, onun tarafını tutar, ağlatan kötüdür pistir. Ağlayana duygusallığından ötürü acınır o an ve herkes ağlamayan tarafı suçlamaya başlar. Oysa aynı oranda canı yanmıştır tarafların fakat diğeri acısını sergilemiş insanların sempatisini toplamıştır.
Benim burada gözettiğim, Özge ve Senin birbirinizle çeliştiğinizdir.
Sen, sevgisel yaklaşım yaptığın / yapacağın birine acıdığını mutlak dille ifade eder iken, Özge durumu riske atmayarak tolerans gözetiyor ve en kolay yolda seyrediyor,,
Benim bu konuya dair tematik yaklaşımımdan ziyade, bu konuyu ele alma gayreti içerisinde olan 2 kişinin psikoanalitik yaklaşımı daha çok ilgimi çekti (:.
Özgeyle çeliştiğimiz bir durum yok farklı deneyimlerden farklı insanlardan aynı noktaya ulaşıyoruz. Bu farklılık yüzünden üslubumuz tamamen aynı olamıyor. Bizim de hayatımız bununla geçiyor işte "psikanaliz" .d
manyakmısınız lan 2 cümle üzerine 25 yorum yapıyosunuz sonra biz saçmalıyo oluyoruz:D acıyamadığın,insancıl yönünü keşfetmediğin birini tam anlamıyla sevemezsin.insanlar başkalarına merhamet etmeğe kendilerine merhamet etmekten daha fazla eğilimlidir.demek istediğimiz buydu ama boku çıkmış acık.madem öyle, arttırıyorum beyler : BİRİNİ SEVMENİN TEK YOLU ACIMAKTIR.
izledim.o bahsettiği duyguyu acımak olarak adlandırmıştım işte ben çünkü kelime haznem buna yetiyo. işte bence o bahsettiği beceriksizlikten doğan estetiği görmediğimizde sevgi duymak oldukça güçleşiyor.farkında olmadan, çok küçük bile olsa o beceriksizliği yakalamaya çalışıyoruz sanki her tanıştığımız insanda.
28 sesleniş:
kb ama ikiniz de bildiğin saçmalamışsınız dediğinizle alakası olsaydı sevmenin dnya güzel bir yer olurdu .) ki insan acıma ve sevme duygularını ayırabilir.ha ayıramayan varsa ne diym safmış derim onlara.
Aşağıdaki adreste, A Videosunda, Ulus Hoca'nın bu konudan söz ettiği kimi bölümler mevcut. Özel olarak 04:20'den sonra. Sohbetinize katkıda bulunabilir sanki. Bulunmayabilir de. Selam.
http://www.binyayla.net/i/index.php?option=com_content&view=article&id=190:ulus-baker-sanat-ve-arzu-05-mart1998&catid=2:karahaber&Itemid=10
Bu cumlelerin sahiplerine ister istemez acıyorum ama özellikle "Özge"nin önermesinden gidersek ona karşı bırak sevgiyi, acıma hissinden kaynaklı sempati bile beslemiyorum.
Hadi başlıktan gidelim; işin matematiğinde mantıksal hata var. Hayat analatik düzlemdeki iki değişkenin birbiri üzerindeki bağımlılığı üzerinden gitmez hele ki kişisel önkabul üzerinden bu bağlantı kuruluyorsa.
Leon; Acıma ve sevgi aynı duygulardır diyen yok zaten.d
Yazıyı okuduğunda aklına ilk turuncu geldiyse doğru bi yargıya varmaman normal. Sen de kusura bakma ve biraz daha duygularını incele.
Sınırlı Loşluk; Bi zamanlar odtülümüydün ya da bilgi üniversitesi?
yaş tahta; konuyla ilgili yaran var gayet
Hayır. Hiç öğrencisi olmadım. Yine de "hoca" diyerek kendimi yüceltiyorum belki. Belki de hocam oldu aslında.
Görüyorum ve arttırıyorum: Birini sevmekle ondan korkmak ayırt edilemez. Sokaklarda bütün o sarmaş dolaş hallerimize bakın, bakınız boksörler de bir noktadan sonra rakiplerinden kaçmak için ona sarılır. Nedir yani... Üstelik sevgi nedir ve neden acımayı ve korkuyu içermeyen saf bir sevgi varmış gibi davranmak zorundayız?
Ama vurmasın diye ne kadar sarılırsan sarıl, o kadar çok vurmak ister.
Şu kelime doğrulama şeyinde benim kadar çuvallayan başka bir yorum yazarı var mıdır bilmiyorum.
Korku boyutunu tüm sevgilere dahil edemedim açıkçası.
Acaba kaybetme korkusu olabilir mi?
Hatta bu korku üç çeşittir
Bazı insanları seversin çünkü nefret etmek istemezsin bi nevi savunma mekanizmasıdır.
Bazı insanları seversin çünkü sevdiğinde mutlu olduğundan emin değilsen de kaybettiğinde mutsuz olacağına eminsindir.
Diğerinde de seversin ve sevilmek istersin, karşılıklı bir bağ kurulmuşsa kopmasından korkarsın.
Yaram var mıdır muhakkak vardır; ama sevmekfiili üzerinden vardır. Sevip acımak ya da sevilip acınmak değil. Ve en azından kendi hissettiklerim üzerinden konusabilirim; sevdiklerme hele ki özelinde aşklarıma bakarken bir kere bile acıma duygusu ile bakmamısımdır sırf onu seviyorum diye. Acıma hissinin sevme duygusunun önsaglayıcısı ya da doğal sonucu olduğunu sadece kendihislerime bakarak hayır diyebilrim ama bu genelleme yapmama yetmez. Aynen sizin genellemelernizdeki aksaklık gibi. Hele ki korelasyon üzerinden giderek katsayının kişiden kişiye -1den 1e gidip geldiği bir düzlemde kimin yarası sevmek ile acımak fiillerinibir eder birdurup dusunmek lazım!
piktobet; yerinde bi tespit bence de
yaş tahta; zaten aşık olduğun kişiler bu değerlendirme kapsamına girmiyor. Aşk ayrı sevgi ayrı. Önce anlatılmak isteneni anla sonra es gürle
Ya esip gürlemek diyorsun da hani sert ya da kavga eder gibi ya da suclar yargılar gibi yazdıgımı dusunmuyor. Eğer oyle anlasılıyorsa bil ki oyle bir ruh haliyle yazmıyorum.
Ayrıca yanlış anlamıssın :). Ben aşk derken sadece bir cumle de hele ki bir de işin içinde aşk varsa acıma duygusu ile hiç alakası olmaz demek istedim.
Onun dışındaki cümlelerde sadece sevmek fiili üzerinden gittim.
sürekli bu kadar keskin olmak zorunda mısın?
yaş tahta; sadece ben değil kullandığın üslup yüzünden her okuyan sert hırçın yazdığını düşünür.
Burak; değil miyim?
merhametle aşk aynı beden barınmaz.
bence değilsin. sürekli bir savunma hali varmış gibi bir şeylere karşı. kendini neyden koruyorsan artık. :)
Basit bence .d
Varsayım mı basit olan, kendini koruduğun şey mi?
Haha bloga bıraktığın yorum biraz aşırı değil mi? Ben de bir çarpık bacak olarak kusurlarımla eğlenebiliyorum sonuçta kimseye yasak koyduğumuz yok yani yorum bırakanların yarısı da çarpık bacaklı ve herkes kendini yaratılış haliyle seviyor bence bu kadar kızmaya gerek yok yahu :)
Modafobik; yok aşırı değil ama ifade koymadığımdan sert gelmiştir belki de. Sen kusurlarınla eğlenebiliyorsun ama kızlar eğlenemiyor üzerimizdeki giysileri bırak vücudumuzu hatta yüzümüzü de modaya göre şekillendirmeye çalışıyoruz. Ve işte kızlar kadınlar o halleriyle kendilerini sevemiyorlar.
Üzücü bir durum değil mi yani
Sevmek ve şevkat ayrı şeylerdir birine acıdığında ona şevkat beslersin sevgi değil.
sevdiğin insana acımazsın.
o senın ego tatminin için oyuncaktır.
bence de böyle.acımakla başlıyor ilişkiler.
Blush; evet ayrı şeylerdir fakat sevdiğin insana da acırsın şöyle diyeyim; biri bize ne kadar muhtaçsa -duygusal ya da fiziksel- verebileceğimiz sevgi o kadar fazladır. Bebekleri düşün, tek başlarına yaşamaktan acizdirler ve onlara duyduğumuz acıma hissiyle insanlar arasında en yoğun ve de en hesapsız şekilde bebekleri severiz. Zaten egomuzu zorlayan biri varsa onu sevemeyiz. Çevrende kibirli bulduğun insanlardan hoşlanmaman gibi. Aynı şekilde toplumda da güçlü gözüken insanların üstlerine gidilir hep, zayıf ya da ezik görünenlerin değil. İki kişi kavga etse biri ağlasa herkes onun yanına koşar, onun tarafını tutar, ağlatan kötüdür pistir. Ağlayana duygusallığından ötürü acınır o an ve herkes ağlamayan tarafı suçlamaya başlar. Oysa aynı oranda canı yanmıştır tarafların fakat diğeri acısını sergilemiş insanların sempatisini toplamıştır.
Julia; oh sonunda beni anlayan biri çıktı.d
Benim burada gözettiğim,
Özge ve Senin birbirinizle çeliştiğinizdir.
Sen, sevgisel yaklaşım yaptığın / yapacağın birine acıdığını mutlak dille ifade eder iken, Özge durumu riske atmayarak tolerans gözetiyor ve en kolay yolda seyrediyor,,
Benim bu konuya dair tematik yaklaşımımdan ziyade, bu konuyu ele alma gayreti içerisinde olan 2 kişinin psikoanalitik yaklaşımı daha çok ilgimi çekti (:.
Sevgi ve Saygılar
Özgeyle çeliştiğimiz bir durum yok farklı deneyimlerden farklı insanlardan aynı noktaya ulaşıyoruz.
Bu farklılık yüzünden üslubumuz tamamen aynı olamıyor.
Bizim de hayatımız bununla geçiyor işte "psikanaliz" .d
manyakmısınız lan 2 cümle üzerine 25 yorum yapıyosunuz sonra biz saçmalıyo oluyoruz:D acıyamadığın,insancıl yönünü keşfetmediğin birini tam anlamıyla sevemezsin.insanlar başkalarına merhamet etmeğe kendilerine merhamet etmekten daha fazla eğilimlidir.demek istediğimiz buydu ama boku çıkmış acık.madem öyle, arttırıyorum beyler :
BİRİNİ SEVMENİN TEK YOLU ACIMAKTIR.
hadi 25 yorum daha.haha.çok eğlendim ya.
Özge sınırlı loşluğun yorumuna baksana ulus hocadan ben de bahsetmeye çalışmıştım. Şu sosyoloji okuyup profesör olan :D
izledim.o bahsettiği duyguyu acımak olarak adlandırmıştım işte ben çünkü kelime haznem buna yetiyo. işte bence o bahsettiği beceriksizlikten doğan estetiği görmediğimizde sevgi duymak oldukça güçleşiyor.farkında olmadan, çok küçük bile olsa o beceriksizliği yakalamaya çalışıyoruz sanki her tanıştığımız insanda.
Yorum Gönder