Sayfalar

Komik Çocukluk Yanılsamaları

Eveet bugün size çocukluk yanılsamalarımı yazacağım. Düşünürken ben bile sesli kahkaha attım umarım siz de eğlenirsiniz.
Çocuklar normalde mecazları, metaforları tam olarak kavrayamaz kelimeleri ve deyimleri daha çok somut anlamlarıyla düşünürler. Fakat ben abnormal bir insan olduğumdan dolayı çocukluğumda da beynim tersine işliyormuş. Mesela haberlerde protestocu gruba göz yaşartıcı bomba atıldığı söylenir. Ki bu biber gazı ve türevleridir gerçekten de gözlerinizi yakar ve yaşartır. Fakat onu ben şöyle anlıyordum; o kadar güçlü bir bomba atmışlar ki insanların kolları bacakları kopmuş, her yer yıkılmış, sağ kalan olmamış vs vs. Bu sebeplerle de insanların aileleri ağlamış, olayı görenler dayanamamış gözleri yaşarmış. Çok melanet bir bombaymış yani evlerden ırak aman aman.
İkincisi de 10. Yıl Marşı'nda geçen "demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan!". Burada anlatılmak istenen raylı sistem kurduk, ulaşımı kolaylaştırdık artık ülkenin her bir yanına kolayca gidebilirsiniz. Benim anladığım; askerlerimiz demir gibi çelik gibi öyle bir savunma hattı kurduk ki vatanın her yanına düşman o demirleri aşamaz!

Bunların dışında bir de iyi temennileri yanlış anlama hatta hakaret addetme huyumun küçük yaşlarımdan itibaren başladığına dair deliller var.
Örneğin birisini bir işle meşgulken görürsünüz "kolay gelsin" dersiniz. Karşılığında "sen de gör" şeklinde bir yanıt alırsınız. Burada "yorucu zor meşguliyetler seni bulmasın inşallah işlerin rast gitsin kolay olsun" dileği vardır. Benim sandığım şeyse "Allah belanı versin geçmiş karşıma kolay gelsin diyorsun oradan yaptığım iş kolay mı gözüküyor sana başına gelsin de gör!"
Hayır hasenat yapıldığında "ölmüşlerin ruhuna değsin" denir yani yardımlar onların hesabına da gitsin onlar da sevinsin denilmeye çalışılır. Bense "ohh biz yedik içtik yaşıyoruz, canımıza değsin". Şaşırıyorum içimden diyorum niye bu kadar benciller ölülerle alıp veremedikleri nedir?

Ha bir de başınız sağ olsun şeklinde bir teselli kalıbımız var. Küçükken de şimdi de hala olumlu olarak anlam veremediğim kendini bilmez bir deyimdir. "Yeter ki senin kafan raad olsun karşim" yavşaklığı var. Ölenler ölsün bırakın onları sizin o güzel kafalarınız sağlam kalsın yeter! Üstüne dostlar sağ olsun denir. Adamın anası babası kardeşi çocuğu ölmüş ne diye desin dostlar sağ olsun. Gerçekten sevdiğiniz birini kaybedince bırakın diğerlerinin sağ salim olmasını herkes yasa boğulsun herkes onu düşünsün, unutulmasın istiyorsunuz dünyanın dönmeye devam etmesi içinizi acıtıyor. Ayrıca dünya dönmeye devam ediyor gibi hem boş hem incitici laflar söylemekten de imtina ediniz. Yapabileceğinz tek şey bir şey söylemeden yaslı kişiye sarılmak ve ağlamasına izin vermek...

2 sesleniş:

byvayet dedi ki...

Bu "başınız sağ olsun" aptal cümlesi, geçmiş asırlarda insanlarin boylar halinde yaşadığı dönemden gelmekteymiş. Ve hala türkiyenin büyük çoğunluğu "somut ataerkil" yapıda yaşadığı için kolaylıkla varlığını sürdürebilmiş. "Olsun yani, senin çoluğun çocuğun, aşkın, kardeşin, dostun ölmüş ama sonuçta sülalenizin aşiretinizin başındaki ataniz sağ olsun." Artık nonsense ve azalarak bitmesi gerekenler listesinde ilk sıralarda.

yaz-(s)aklan-kaç dedi ki...

pink freud, ben seni neden daha önce bulmadım ki, gerçi bulsaydım eğer o freudlu düşünür bloğu açmazdım :p çok güzel açıklamışsın şu yanılsama olayını aklımda olsun bak yazmıyım ben, sen zaten söylenmesi gerekeni söylemişsin, ama ben de farklı yapmaya başladım; okuyan adam belki teknik dille okusa anlıcak, ben yazınca daha bi karışıyo kafaları, ben öyle hissediyorum, neyse bakim bi bakiim ne öğrencem başka ;)