Buraya twitter hesabımızı nasıl koyuyorduk? Bilen biri bi' el atıverse? Twitterdaki pink freudla karıştırılmaktan yorulduğum için böyle bir şey yapmaya karar verdim. Resmen ona atacakları mailleri iş tekliflerini falan bana atıyorlar, başlarda yardımcı olmaya çalıştım ama sonra bıktım. İnsan biraz bilmez mi yahu iş yapacağı insanın karakterini blogunu falan hı?
Hayvan Sever Olmamak
Sanki kitap okumayı seven edebiyatla sanatla ilgilenen, felsefeye meraklı, kalabalıklar içinde yalnız insanlar aynı zamanda kedi beslerlermiş gibi bir imaj oluştu. Kedi sevmeyenlere cani muamelesi yapılıyor korkanlara bile çemkiriliyor özellikle de ekşisözlükte. Ben de çok hayvanlarla içli dışlı biri değilim. Tabi bu kedilere köpeklere işkence ettiğim anlamına gelmiyor zaman zaman kemik kılçık atıyorum annem kuşlar yesin diye ekmek kırıntılarını biriktiriyor babam arada çöp konteynırlarının yanına su süt koyuyor. Uzaktan seviyoruz yani biz. Babam şehir hayatında apartmanlarda evcil hayvan beslemenin eziyet olduğunu düşünüyor.
Babannemse tam bir kedi delisi, küçük amcamla aynı evde yaşıyorlar. Evlerinde o kadar çok kedi oluyor ki her an ayağınıza bir şey sürtünebiliyor, yemek yerken hemen tabağınızın dibinde biri miyavlayabiliyor. Annem yıllarca hayvanların bitli parazitli olduğunu öğretti. Kedi tüyünün mideye kaçarsa hasta edeceğini, ameliyat gerektireceğini söyledi. Annem senelerce kardeşimin zayıf metabolizmasını korumak için kapları kacakları kaynar suyla yıkadı, cereyan olmasın diye kapıyı pencereyi açtırmadı, yere çarşaflar serdi, kardeşimin üstünü sık sık değiştirdi giysilerini sık sık yıkadı vs. Haklı olarak hijyen konusunda da takıntılıydı bu yüzden hayvanlardan mikrop kapmak ve mikropların kardeşime bulaşması ihtimalinden hep çekindim.
Annem endişelenmekte sonuna kadar haklıydı çünkü babannemin kedileri gerçekten de pisti, dışarı çıkarlar eve dönerler istedikleri yerde dolaşırlardı hala öyle mi bilmiyorum. Ne bir yıkayan ne de patilerini silen olurdu. Kendi yedikleri tabaklardan yemek verirlerdi kedilere de. Her yer kedi kılı kaplıydı ve babannemlerin evinde yemek yemeye de yere oturmaya da çekinirdim.
Üstelik gerçekten korkutucuydular bir çocuk için; gözleri akmış, bacakları olmayan, kuyruğu kopmuş kedilere de ev sahipliği yapardı babannemin evi. O görmediği halde beni takip eden kör ve siyah kediden hep ürkmüşümdür. Yavru kedilerle oynamaya çalıştığımda tırmaladıklarını hatırlıyorum. Sıkılınca bazen boyunlarını okşar karınlarını gıdıklardım sonra da koşa koşa elimi yıkardım tabi. Büyük amcamlar da aynı şekilde fakat babannemlerden daha az miktarda kedi yetiştirdiler. Onlar masada değil yerde yerlerdi bir de ve kediler de burunlarını tencereye sokarlardı. Hoş yerde yemeseler bile kedilerini mutfak tezgahlarına çıkacak kadar arsız yetiştirildikleri için yiyeceklerin yüksekliği önemli değildi. Midem bulanırdı. Annem de bu sebeple onlara gitmeyi hiç istemezdi. Onlar da kendilerini küçümsediğimizi düşünüyorlar.
Anneme geçenlerde neden kedilerle yakın olmaktan hoşlanmadığını sorunca fare yediklerini gördüğünde çok tiksindiğini söylemişti. Ama şu da var kışın bir kedi bizim balkonda doğurdu ve annem onlar için içlerinde yatabilsinler diye kutular koydu, yemek verdi, balkonun her yerine dışkıladıkları için bir süre çamaşır asmadı balkon kullanamadı hatta bir sepet mandalı feda etti oynasınlar. Yeterince büyüyene kadar bekledi, pisliklerini temizledi.
Yani hayvan sever olmamak hayvan sevmiyor olmak anlamına gelmiyor. Herkesten hayvanlarla haşır neşir olmasını beklememek gerek.
Bir de nedense köpeklere karşı böyle değilim de kedileri nankör ve tehlikeli buluyorum. Burak kedi almayı teklif ediyor evimize mesela ben de olmaz köpek alalım diyorum. Öyle işte.
Babannemse tam bir kedi delisi, küçük amcamla aynı evde yaşıyorlar. Evlerinde o kadar çok kedi oluyor ki her an ayağınıza bir şey sürtünebiliyor, yemek yerken hemen tabağınızın dibinde biri miyavlayabiliyor. Annem yıllarca hayvanların bitli parazitli olduğunu öğretti. Kedi tüyünün mideye kaçarsa hasta edeceğini, ameliyat gerektireceğini söyledi. Annem senelerce kardeşimin zayıf metabolizmasını korumak için kapları kacakları kaynar suyla yıkadı, cereyan olmasın diye kapıyı pencereyi açtırmadı, yere çarşaflar serdi, kardeşimin üstünü sık sık değiştirdi giysilerini sık sık yıkadı vs. Haklı olarak hijyen konusunda da takıntılıydı bu yüzden hayvanlardan mikrop kapmak ve mikropların kardeşime bulaşması ihtimalinden hep çekindim.
Annem endişelenmekte sonuna kadar haklıydı çünkü babannemin kedileri gerçekten de pisti, dışarı çıkarlar eve dönerler istedikleri yerde dolaşırlardı hala öyle mi bilmiyorum. Ne bir yıkayan ne de patilerini silen olurdu. Kendi yedikleri tabaklardan yemek verirlerdi kedilere de. Her yer kedi kılı kaplıydı ve babannemlerin evinde yemek yemeye de yere oturmaya da çekinirdim.
Üstelik gerçekten korkutucuydular bir çocuk için; gözleri akmış, bacakları olmayan, kuyruğu kopmuş kedilere de ev sahipliği yapardı babannemin evi. O görmediği halde beni takip eden kör ve siyah kediden hep ürkmüşümdür. Yavru kedilerle oynamaya çalıştığımda tırmaladıklarını hatırlıyorum. Sıkılınca bazen boyunlarını okşar karınlarını gıdıklardım sonra da koşa koşa elimi yıkardım tabi. Büyük amcamlar da aynı şekilde fakat babannemlerden daha az miktarda kedi yetiştirdiler. Onlar masada değil yerde yerlerdi bir de ve kediler de burunlarını tencereye sokarlardı. Hoş yerde yemeseler bile kedilerini mutfak tezgahlarına çıkacak kadar arsız yetiştirildikleri için yiyeceklerin yüksekliği önemli değildi. Midem bulanırdı. Annem de bu sebeple onlara gitmeyi hiç istemezdi. Onlar da kendilerini küçümsediğimizi düşünüyorlar.
Anneme geçenlerde neden kedilerle yakın olmaktan hoşlanmadığını sorunca fare yediklerini gördüğünde çok tiksindiğini söylemişti. Ama şu da var kışın bir kedi bizim balkonda doğurdu ve annem onlar için içlerinde yatabilsinler diye kutular koydu, yemek verdi, balkonun her yerine dışkıladıkları için bir süre çamaşır asmadı balkon kullanamadı hatta bir sepet mandalı feda etti oynasınlar. Yeterince büyüyene kadar bekledi, pisliklerini temizledi.
Yani hayvan sever olmamak hayvan sevmiyor olmak anlamına gelmiyor. Herkesten hayvanlarla haşır neşir olmasını beklememek gerek.
Bir de nedense köpeklere karşı böyle değilim de kedileri nankör ve tehlikeli buluyorum. Burak kedi almayı teklif ediyor evimize mesela ben de olmaz köpek alalım diyorum. Öyle işte.
Soracak Olursanız
Bu ara eğer beni soracak olursanız;
-Ne yapayım işte yatay geçiş kasıyorum.
Nereye diye soracak olursanız;
-İstanbul ve Ege üniversitelerine.
İkisine de girmeye hak kazanırsan ne olacak diye sorarsanız;
-Sormayın bilmiyorum.
Ama tavsiyesi olan varsa dinlemek hoş olurdu?
-Ne yapayım işte yatay geçiş kasıyorum.
Nereye diye soracak olursanız;
-İstanbul ve Ege üniversitelerine.
İkisine de girmeye hak kazanırsan ne olacak diye sorarsanız;
-Sormayın bilmiyorum.
Ama tavsiyesi olan varsa dinlemek hoş olurdu?
Meh
Keşke moda makyaj bloggerı falan olsaymışım ya da yazılarımda film yorumlasaymışım kitap analizi yapsaymışım vs vs.
Reklam için birkaç ürün bir şey verirlerdi. Böyle kuru kuru gitmiyor. Motivasyon kaynağım yok şaka bir yana. Aslında birçok teori var paylaşılacak bir sürü kavram var yorumlanacak da işte.
Reklam için birkaç ürün bir şey verirlerdi. Böyle kuru kuru gitmiyor. Motivasyon kaynağım yok şaka bir yana. Aslında birçok teori var paylaşılacak bir sürü kavram var yorumlanacak da işte.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)