Sayfalar

Kafam güzelken yazsam yazı da güzel olur mu?

Sanırım titanici izleyip de ağlamayan tek disi canliyim saka maka o tahta parçasına iki kisi tutunmayı bile denemediler. Neydi kızın adı heh rose insan ölür be vicdan azabından hep o tahta parçasına ikisinin de sigma ihtimalini düşünür pişman olur intihar eder, afrikali cocugun ölmesini bekleyen akbabanin fotografini cekip intihar eden adam gibi.

Benim mi ask anlayışım farklı yani asik oldugun deli gibi sevdiğin biri icin daha fazla mücadele etmez misin ya da o öldükten sonra bu kadar hayata tutunmaya çalışmak? Neyse belki de yasama hırsım pek olmadıgı icin bana bu kadar kolay geliyor. (O ölürse ben de ölürüm'ün felsefe bulaştırılmış hali çaktırma.) Ama ölesiye sevmek diye de bir deyim var mesela.
Arabesk değilim Werther de öyle işte.(Goethenin Acıları) .
2-3 ay çıkanlardan bahsetmiyoruz burada ya da fuck buddylerden..
Her şeyini paylaşıyorsun be zaafların zihnin bedenin.. Hatta ve hatta ezikliklerin ve komplekslerin. Salinger bile birisine bir şey anlatınca çok özlüyor peki bu kadar şey paylaştığın insan nolcak?

Empati yapıyorum da rosela;
Ben olsam -allahım su buz gibi çok soğuk çenem titriyorrr (cehennem kadar sıcak suda yıkanan ben şu an soğuğu hissetmekte aciz kaldım yalnız) leonardonun öldüğünü fark ettigimde atın beni okyanuslara yani. Adamın adını da hatırlamıyorum çocukken izlemiştim -Jack miydi ki ?- zaten simdi 3dlisi çıktı ya oradan aklıma geldi. Ben benimkini roseun leonardoyu sevdiğinden daha çok seviyorum bu bir kesin.  Hem gemide tanismislardi zaten ohoo o kadarcik zamanda o kadarcik sevebilmis demek kızımız ki o tahta parçasına bencilce yapisiyor. Öhm buldumcuk gibi yazdım ya.

Bu arada how i met your motherdaki lilly ve barney arasında gecen dialoglar da çok itici geliyor. Barney herkese yavşasın her şeyi yapsın ama lillynin göğüsleri diye tutturmasın. Yani benim gözümde lillyle marshallin beraberliklerinin ayrı bir yeri vardı ama lilly bir bölümde başkasıyla opustu resmen dünya basıma yıkıldı dalga geçmiyorum valla. Zaten lillynin hamile hamile sergiledigi biseksuel eğilimler de hoşuma gitmiyor resmen robine sulanıyor yahu kaç bölümdur? Iyy bir de en yakın arkadasi. Marshalla da threesome yapalım mı demis ama o kabul etmemis ayrica youtubeda barney lilly marshall sevisme sahnesi gibi birsey var diziden sogudum. İnsanlara çok mu komik geliyor? Amerikan ahlaksızlığına karşı "Amish Attitude" gördüm kendimi şu an :D

Mesele ask ve iliskilere gelince tutucuymuşum ben yahu. Open relationship de ne demekmiş? Gerçi isteyen yapsın aman yoğunsa karşısındakine zaten böyle şeylere ihtiyaç hissetmez. İnsanın poligamik bir yaratık olduğunu bu noktada reddediyorum. Freud seni severim saygı duyarım ama bazı noktalarda istisnaları da hesaba katman gerekiyordu sanki bir ara konuşsak bunu? İnsanların tatmin mekanizmalarının farklı olduğunu ama çoğu standart insanın bu tatmini cinsellikten sağladığını?

Hi bir de bebekler.. Zaafım var resmen zaten prolaktin miydi ne bir hormonum yüksek elimdeki verilere göre ve bu beni anac bir hale getiriyor. Bulsam cocuk doğurup çöpe atanları evirip çevirip dovucem deli oluyorum. Çocukken de böyle haberleri duyunca odama kacip hep ağlıyordum ya hala da gözlerim yaşarir. Hoş sebebi ne olursa olsun TV'de ağlayan biri gördüğümde benim de gözlerim doluyor hemen. Çok fazla empati yapıyorum ayna nöronlarım çok fazla çalışıyor dolayısıyla çok kisisellestiriyorum. İste bebekler dısında tüm insanlara kinli ama gözyaşı gördüğünde de istinasız ağlayan tuhaf bir insanim. Öyle.

14 sesleniş:

bossa nova dedi ki...

Aşırı empati olayını ben de yapıyorum ve aslında bundan memnun da değilim. Şimdi bu konuya girsem çok fazla başka konulara varıyor. Empati diye bir şey olduğuna inanmıyorum ben mesela sadece ismi bu olduğu için kullanıyorum. Bu konuda söyleyecek çok sözüm var sanırım :)

İlişki konusunda ben de kendimi geri kafalı demokrat olarak adlandırabilirim sanırım. Boşver böylesi daha iyi doğrularımız diye söylemiyorum ama en iyisini yapıyoruz hıh:)

Pink Freud dedi ki...

Merak ettim ya hmm empatiyi reddetme sebeplerin ne ola ki? Yorum olarak uzun uzun açıklarsan heba olur ama bloguna bununla ilgili bir post atsan ya? :)

byvayet dedi ki...

vay anasını şu ana kadar hiç buradan bakmamıştım hakikaten yapıştı kız tahtaya :D pisbencilçiçi. İlişki şekillerinde de "open" yaşayanlar bana hep "bi şeyleri aşmış" olarak gelmiştir. ama tabii herkesin anlayışı, aşkı,sevgisi o kadar farklı ki.. open da yaşanır, true love da ama adamına göre. katinayla salih, jack ile rose, yoko ile john,keith ile anita :p :p gibi bi aşk yaşarken de karşıdaki gidip open yaparsa kendimi keserim herhalde. ;))

bossa nova dedi ki...

Hım tamam aklımda bulunsun bu (:

Empatiyi eğer mutlak bir özdeşleşme olarak ele alırsak sen ve karşındaki arasında bir fark kalmaz. Burada duygusal süreçleri ve yaşanmışlıkları yok sayarsın. Bana göre empati denilen fakat aslında tanımına göre bence olamayacak olan şeyle aslında anlatılmak istenen ama yine yanlış anlatılan 'karşındakini anlama' dan başka bir şey değil. Bu sürece de karşındakinin yaşadıklarını bilme, deneyimlemiş olmanın ya da sosyal öğrenmelerin bir çıkarımı olarak dönüt verme diyebiliriz bence.

Çok basit oldu biliyorum, sevgilerimi yolluyorum (:

alkolik fermantasyon dedi ki...

titanicte ağlamayan duygulanmayan dişiler arasındayım.
ama yazdıklarına katılamadım. tutuculuk mu önyargı mı bilemedim onu.

Pink Freud dedi ki...

byvayet; bense open relationshipi bir çeşit çaresizlik olarak görüyorum şimdikinden vazgeçememek ama tek kişiye bağlanacak kadar tutkuya da sahip olamamak. Evet hele bir taraf severken veya aşıkken böyle bir talepte bulunmak of çok zor yahu diğer insan için :/

Alkolik fermantasyon ama yazdıklarıma katılmaman için çok açıkgörüşlü ve önyargısız olman gerekiyor :D

Pink Freud dedi ki...

bossa nova; ya ama empatiyi mutlak bir özdeşleşme olarak almıyoruz ama genelde, karşıdakinin yerine koyuyoruz kendi aynı veya benzer anılarımızdan yola çıkarak. Yani yine kendi hatıralarımızı anımsayıp onlara üzülüyoruz bir yerde ve kim bizimle benzer duygular yaşamışsa ona da acıyıp sempati duyuyoruz.
Basit olmadı ayrıca anlayabilmek için tvnin sesini kıstım :)

ipek dedi ki...

Ttitanic de ağlayamamak benim de bir özelliğim değil. Aslında ağlamak sadece su ve tuz karışımı bir damla gözyaşı olamaz bence. Bir yaş uğruna bu kadar şarkı, bu kadar şiir yazılamaz. Ağlamak içinizdeki inanılmaz üzüntüdür. Ben bunu dışa vurmayanlardanım, keşke vursaydım. İyice Model' e bağladım "Attım dertleri hep içime içime,en sonunda kaldım tek başıma!" . Yine de ağlamadığımı söyleyemez kimse ağladığımı da söyleyemez bana dokunamayıp, anlayamadıkça.

byvayet dedi ki...

yo, çaresizlik değil bence.evet senin dediğin gibi insanlar ve ilişkiler çokça var ama open relationship tamamen hatta çok çok çok farklı bir şey.

Pink Freud dedi ki...

ipek; ağlamamak derken duygularını bastırmaktan bahsetmiyorum herhangi bir şekilde üzüntü duymamaktan söz ediyorum. (:

byvayet: yani ortada bir relation varsa bu sexten öte birşeydir. Bir kişiye duygusal açıdan bağlı olmak istemek ama cinsel olarak bağımsız olmak istemek..

böö dedi ki...

seni çok seviyorum sevgilim

Pink Freud dedi ki...

Hiii :o

Rebecca dedi ki...

Beni de diziden sogutuyor boyle vakalar. Anormal degiliz bence sadece her seyi normallestirmeye calisiyorlar buna karsiyiz

Pink Freud dedi ki...

Bu arada lilly biriyle öpüşmemiş ya marshallım kuruntusuymuş çok mutlu oldum öğrenince :D