Sayfalar

Bir Ben Bir Dünyaya Bedel Sendromu

Şu "isyan" kavramı üzerinde bugünlerde epey düşündüm ve rahatlıkla söyleyebilirim ki her isyan bir kibir göstergesidir.

Otoriteyi beğenmediğinizde ve kendinizin bundan daha iyisini yapabileceğinizi düşündüğünüzde kaşlarınızı çatar, eleştirir ve kurallara uymama lüksüne sahip olduğunuzu düşünürsünüz.
İdareyi sizin iradenize bıraktıklarında mevcut durumu daha iyi hale getiremeyeceğinizi anlarsanız dizinizi kırar oturur çenenizi de kaparsınız.

Diğer bir seçenek de idari ya da mali, statüsel veya fiziksel anlamda sizden üstün birileri olduğunu kabullenemediğiniz için isyan ettiğinizdir.

Annemler dün, beni muayene etmeye çalışan bir doktoru nasıl tokatladığımı anlattılar. Tabi daha küçükmüşüm belki de beş altı yaşlarında falanım. Ama benim iznim olmadan o doktor o çubuğu benim ağzıma sokamaz! İzin vermem! Bir keresinde de bilerek doktorun üstüne kusmuştum, hatta o günü çok iyi hatırlıyorum adam yanıma yaklaştıkça ben çıkarıyordum. Farklı madde ve yöntemlerle insan püskürtme sanatı... Bir taşla iki kuş çok şey püskürtürüm valla.

Sonracığıma birinci sınıftayız, okulda veli toplantısı var. Annemle beraber gitmiştik ben bir süre oyalandım bahçede hopladım zıpladım baktım annemler de çıkmış yürüyor yanaştım yanlarına.
Fikret öğretmen bana; "-Ben pink'e öğretmen olma diyorum ama o illa ben öğretmen olacağım diyor oysa öğretmen olan benim" demişti. Ben de ehehe ben öğretmen değil doktor olmak istiyorum ki diye geçirmiştim içimden. Yıllar sonra anladım ki adamın işine çok karışıyormuşum o da bunu şaka yollu söylemiş.

Bugün yine bir çok öğretmene sinir oluyorum. Elimden gelse kafalarını duvara sürteceğim. Bir ara sırf bu insanlardan intikam alacağım diye mafya, ajan, killer queen olmaya karar vermiştim. Tabi Olasılıksız'daki seksi, esmer ve Rus (esmer rus da oluyor tabi) hafiyenin de bu karardaki payı yadsınamaz.

Bir de 60'ından sonra kendini dine adayan babannem bana namaz kıldırmaya çalıştığında işin secde kısmında "niye başka biri için alnımı yere değdiriyorum ki?" sorusu kafamda çalkalanıp durmuştu. 10 yaşında falan olmalıyım yani tanrı adaletsiz zaten seslensem duymaz duysa cevap vermez hatta belki de yok kısmına gelmemiştim henüz.
Sonra insanların allaha dua edişlerini duyup "övgüyü abartmıyorlar mı ıyy yağcılık" bu kadarı dediğim çok olmuştur. Tabi arkasından şimdi ben günah mı işledim diye durup düşünmeler...

İsyankarlığı narsizme bağladıktan sonra ben nerde yanlış yaptım ben nerde kendime taptım diye de kafa yordum. Sonra çocukluğuma indim ve bana el sallayan anne babamı gördüm. Küçükken omzuma fazla yük yükleyip bunları kaldırabilmem için sen çok güçlüsün, sen diğer çocuklardan olgunsun, yaşıtlarından zekisin, harikasın vs vs telkinlerde bulunup bana bolca level atlattılar. Sonra kazanılan ödüller, okulunun en çalışkan öğrencisi olma sendromları falan filan. Açıkçası etrafıma bakıp da insanları küçümsemediğim bir zaman dilimi hatırlamıyorum. Bütün insanlar mı böyle yapıyorlar onu da bilmiyorum. Şu an babamın ofisindeyim kendisinin özel bir odası var ve orada bir arkadaşıyla benimle ilgili konuşuyor benim duymadığımı sanarak.
Yeteneksizim diyor ama mükemmel yazıyor ilkokul birinci sınıfın ilk dönemi kompozisyon yazmıştı.

Yine kendimi boşlukta hissettim. Özgüvenim denge profiline ulaşamıyor. Beni çocukları olduğum için çok abartıyorlar ama belki de gerçekten fena yazmıyordumdur?
Şu son iki senedir kendime olan güvenim yerlerde geziyor. Ve ben böyle diğerleri gibi sıradan biri olarak yaşamak istemediğimi kendime kaç kez gizli gizli fısıldadım. Şimdiyse alenen söylüyorum ki kendimi topluluktan üstün görmeden mutlu olamıyorum. Tek tesellim bu duygunun tüm insanlığa ait olduğunun bir bilim adamı tarafından açıklanması... Dur dur herkese ait olmasın ben özelim!

27 sesleniş:

mosquito dedi ki...

Hiç bir zaman isyan eden biri olmadım. Doğduğumdan beri üzerime yapışmış bir boşvermişlik var. Her ne kadar beğenmediğim düzenler olsa da sesimi çıkarmam. Çünkü idare elime geçtiğinde zaten düzensiz olan düzeni daha da bozacağımı düşünürüm. Tıpkı seninkiler gibi benim anne babamın da ağızlarından sen güçlüsün, sen diğerleri gibi değilsin, sen olgunsun gibi laflar düşmezdi, ama ben aksine kendimi son derece küçük ve değersiz hissederdim, şimdiki gibi. Fakat onların bu doğrularını zedelemek istemediğimden hep yapabileceğimden daha fazlasını yapmaya çalışırdım. Ama artık uğraşmıyorum. Boşvermişliğin zirvelerindeyim. :D

Fena yazmamak mı ? HAHA! kibirlenmen gereken bir konu varsa o da harika yazı yazıyor olmandır. ;) :)

Yazıyorum O Halde Varım dedi ki...

aslında bir bilim adamına pek gerek yok sanki. her insanın bir egosu vardır ve bunun tatmin ettiği müddetçe mutlu olur. bunu her insan söyleyebilir aslında. aslında... diyemez, "ben özelim" :)

otomatik portakal dedi ki...

güven eksikliği bende de var son iki senedir..

bulunduğum çevrenin değişmesi bunda biraz da etkili.. daha olgun insanların.. daha aktif insanların arasından.. daha çocukça düşünen insanların arasına düşmek..

güven eksikliğimden bahsederken bile.. çevremi eleştirerek egomu tatmin ediyorum sanırsam..

francesca mckennitt dedi ki...

:))
Sonunu süper bağlamışsın. Yok ya, hemen hemen herkeste var o. Ama sen yine de özelsin :))

Bak ya. Benim çocukluğumla birebir işte. Allah kısmı yani.

AlpereplA dedi ki...

sen zaten sıradan biri olarak yaşamazsın bu kafayla gidersen. (İyi manada)

Şu doktor püskürtme olayın da çok hoşuma gitti takdir ettim çakal senii :d

Profösör dedi ki...

Herkes özeldir. Herkesin parmak izlerinin kendisi için özel olduğu kadar herkesin farlı olduğunun farkındalığına varıldığı gibi. Herşey akılla çözülmüyor. Başkasının da aklına gereksinim duyuluyor. Ortak akıl ve ortak düşünce insanı ortak duygularda paylaşımı getirebiliyor. Aklın ötesinde zeka da birbirinden girift bilmeceleri çözmemize yarıyor. Ama bunun yanında asıl mefkurenin iyi bir insan olma ideali değilmidir? İnsanların en hayırlısı, insanlar için iyilik yapandır. Bizim insan olarak bütün meselemiz budur.

Yaşadıklarımız, yaşıyor olduklarımız ve yaşayacaklarımızın bizde bıraktuğu derin hüznün anısına bu ezgiyi sana ithaf ediyorum.

deeptone dedi ki...

isyanda biraz evet kibir vb. olsa da iyidir isyankar olmak conformist olmaktansa :)

probis dedi ki...

olasılıksız falan mı okuyorsun sen? kafka külliyatını bitirmiştir diye ummuştum en azından: pure disappointment :)

yorum da eklemeden geçmeyeyim:
her yaşlı, kendini başarıya ulaşmış listelerin bir toplamı olarak görür
her genç, kendini dünyanın kaynağı olarak hisseder

Pink Freud dedi ki...

mosquito; bu boşvermişlik derslerine de yansıyor mu peki? Ben gayet "saldım çayıra mevlam kayıra" moduna geçtim sonra da benden hiç bir halt olmayacak diye oturup ağlıyorum. Çalışmaya başladığımda da ağlıyorum böyle bi kısır döngü. Of ya.

YOHV; Düşündüğüm konu bu değil ki isyan ve ego ilişkisiydi. Ayrıca ego tatmini sağlayabilirsin ama bunu sürekli çevredekiler üzerinden yapmamalısın.

Memento; Ben olgun insanların arasında bile değersiz hissediyorum onlar kadar bilgili görgülülü vs vs olmadığımı düşünerek. Sanırım çevreyle değil kişiyle ilgili bir durum.

Metall; evet böylesi bence de daha iyi olur :)

Pink Freud dedi ki...

Francesca; belki de hepimiz farklıyız ve farklı olduğumuz için sıradanız aynıyız. Kesin olan şeyse benzeştiğimiz.

npv; ahah görüyorsun savunma sistemimi .d Ama şu var ki topluluktan biri olunca daha mutlu oluyoruz.

Prof; Asıl mefkuremizin iyi insan olma ideali olduğunu düşünmüyorum düşünemiyorum maalesef.

Dbe; peki ya insan sadece kendisini ilgilendiren mevzularda isyan ediyorsa bu onu komformist olmaktan alıkoyar mı?

Probis; insanları olasılıksız veya dönüşüm okumalarına göre falan mı değerlendiriyorsun sen? Olasılıksızı biliyorsan orada araştırılmaya değer bir çok konu vardı. Kuantum fiziği schrödingerin kedisi vs. Artı iki yıl önce 15 yaşındayken okumuştum kitabı. Kitabın ne olduğu değil ne öğrendiğin ne anladığın önemli.

deeptone dedi ki...

kendi kendine isyan mı başkalarına topluma isyan mı?

Pink Freud dedi ki...

Topluma toplum adına isyan ve topluma kendin için isyan.

Pink Freud dedi ki...

Topluma toplum adına isyan ve topluma kendin için isyan.

deeptone dedi ki...

non conformistsin demektir benim gibi.

probis dedi ki...

bizim alt mahalledeki kahvede de suphi abiler her gün ülkenin ortadogu siyasetine yön verebilecek teoriler geliştiriyorlar, çok ciddiyim :)
yani senin mantığınla bu muhterem insanlar da en az bi chomsky bi huntington kadar, görüşleri göz önüne alınası, fevkalade önem arz eden kuramcılar türkiye adına.
bi 10 senedir dinlerim kendilerini-her defasına yüzümde "vay anasını" ifadesiyle cıkmısımdır o kaaveden.

Pink Freud dedi ki...

Vay be sendeki analoji yeteneği kimse de yok.

probis dedi ki...

ben cıkıyorum. byyeee

mosquito dedi ki...

ilk olarak derslerime yansıyor zaten. ve aynı senin yaptığın gibi yapıyorum. ama sonra onu da boşveriyorum. dayanılmaz bi hâl alıyor.

Pink Freud dedi ki...

mosquito; antidepresan kullandın mı hiç?

mosquito dedi ki...

:) hayır

Pink Freud dedi ki...

Bence kullanmalıyız iki seferdir psikologa gidiyorum psikiyatriste yönlendirdi işte antidepresan yazması için. İhtiyacımız var ne dersin?

deeptone dedi ki...

kullanma derim. kullanmadan yenmeye çalış. çok mu ağır sıkıntılı bir durum var.

Pink Freud dedi ki...

İki yıldır kullanmadan geçsin diye bekliyorum zaten.

deeptone dedi ki...

tıbbi bir tanı var mı.

mosquito dedi ki...

Sanırım öyle.

Pink Freud dedi ki...

majör depresyon

ben dedi ki...

Aa bide şu sendrom var 'o benden daha güzel.Ama ben daha zekiyim.Ama o daha çalışkan.Olsun aslında salak o ben daha zekiyim.Kesinlikle bütün hayatım boyunca insanları küçümseyip durdum birsüredir acaba salak olan ben miyim diye düşünmekteyim.Cehalet mutluluktur diye boşuna demiyorlar.Sığ,dar düşünen ve tek hayatı karşı cinsten ibaret olanlardan olsaydım keşke.Sanırım aynı şeyleri yaşamış olanların hepsi ister ha?