Trafikte gidiyorsunuz otomobille. Trafik tabelaları da sağa dön, ya da sola dön yazar. Emir kipinde. acze düşmüş bir insan meded ya rabbi der. Kurtar ey bizi ey Allah'ım.. gibi. Trafik tabelaları sağa dönermisiniz demez. Dönebilirliliği düşünmek bile bizi ölümün kucağına itebilir. Allah4tan tereddütle yardım istenmez.
Acizlik bizde... Biz onsuz yapamayacağımızı bildiğimiz için emir kipi kullanıyoruz.
Suda çırpınırken oradan geçen insana bağırışlarımız da "Yardım Et!" şeklinde olur. Neden? Çünkü o yardım etmezse kurtulamayız. Acziyet arttıkça cümleler emir kipine dönüşüyor belki de...
Ayrıca aciz olan biziz ki emirlerimizi istediği kadar reddetse bile yine ondan istiyoruz yine ondan istiyoruz.
Francesca; çok güzel bir noktaya değindin farkında mısın? Bu yorumundan sonra, "acaba tanrıya dileklerimizi iletirken aslında bilinçaltımıza emir mi veriyoruz" diye düşündüm. Çünkü çoğu zaman dünyasal olaylar için dua ederiz. -Tanrım beni cennetine al- sadece klasik söz tekrarıdır. Asıl isteğimiz maddi durumumuzun düzelmesi, işimizde başarılı olmamız vs'dir. Kimse göz rengim değişsin allahım nolur diye dua etmez. Yine kendi yapabileceklerimizi, hayatımıza girebilecek olasılıklardan birini seçeriz ve onu arzularız tanrıdan. Bak düşüncelere daldım .d
Gwtrb; Yukarıda yazdığım yorumu okumalısın sen de =) Belki de duaları dinlemesi ve karşılık vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Tanrının da belirli sorumlulukları olmalı. Ödevlerini yapmasını bekliyoruz ondan. Telefonda bize nazik davranması gerektiğini bildiğimiz istek şikayet hattı sekreteri gibi dinlemesi gerekiyor bizi! Hatta gereklilikten de değil aşırı merhametinden ötürü seve seve yapacakmış gibi geliyor.
Antiparadigma; cidden bu konu ilginçleşti acaba bir araştırma yapılmış mıdır bu durumla ilgili? İnsanların tanrıyla bu üslupla konuşmalarının sebebi ne?
Şarap Kızılı, Aaah okunması gereken o kadar çok kitap var ki içim acıdı şimdi. Neyden bahsediliyorum tam olarak, yani bu konuyla ilgili seni etkileyen kısmı neydi?
Prof; Tabelalar insanlardan çok tanrıya benziyorlar bu durumda. Peki size bir soru; çok sevdiğiniz, kendisinin de sizi çok sevdiğinizden emin olduğunuz bir arkadaşınızdan borç isteyeceksiniz. "Arkadaşım bana para ver!" mi dersiniz yoksa "bana biraz para verebilir misin bu aralar sıkışığım" mı dersiniz?
npv25; Ama şimdi biraz tutarlı düşünelim npv bey .d Siz sizden daha kudretli, karşısında aciz olduğunuz biriyle emir kipiyle mi konuşursunuz? "Yardım et" kalıplaşmış sözcük öbeği onu sorgulamayalım. Yukarıdaki örneği düşünelim.
Şemsiyesiz kadınlar bulvarı; notaların gürültülü sessizliğinde yolculuk yaparken rahat olamıyorum maalesef.
Çok sevdiğim ve beni de seven biris şunun bilincini iyi taşır zaten. Ben borç para istemeden sana şu parayı vereyim de işini gör der. Yani beni hisseder o. Onun için ona bana borç para ver veya verebilir misin konumunda kalmayız. Hem de ikimiz olarak. Ama bu söylediğiniz bir kültür işyi. İslam kültüründa dua emirle olur. Çünkü kulun hataları vardır. Denizde boğuluyorsun imdaatt imdaat diye bağırırsın. Kurtarın beni kurtarın beni.. :))
Ohoo bu paradox. Çok sevdiğin birisi senin çok acı çekip ona yalvarmanı beklemez çok haklısınız. İşte bu yüzden tanrı varsa adaletli değil. Neyse her yerde bunu haykırmaktan bıktım artık .d Belki de dilek kipini kurmak daha uzun zaman alacağından kısa ve öz emir kipiyle çekimliyoruz. Durum acil ne de olsa.
Emir kipinin saygısızlık olduğu da nerden çıkmış ki? Sonuçta "amellerin niyetlere göre olması" söz konusu. Zaten dua ettiğini bildiği için sana "Neden bana emirler yağdırdın?" demeyecektir.
18 sesleniş:
Bana da.
Bana da. Sanki Tanrı biziz. Aslında Tanrı içimizde diyorsak demek ki Tanrı biziz. Ondan bu emir kipi :p
Yardım et!
Çok ilginçmiş lan. Biz mi aciziz şimdi, '0' mu?
Tanrının yeri, insanların ettiği dualara göre değişirmiş ama seslenişleri hep birbirine benzermiş.
tanrıd emir kpi kullanıyor ondandır.
ol dedi olduk
oku dedi okuduk...
o zaman bir tavsiye.. Tanrılar Okulu adlı kitabı okuyunuz:) (Stefano Elio D'anna)
Trafikte gidiyorsunuz otomobille. Trafik tabelaları da sağa dön, ya da sola dön yazar. Emir kipinde. acze düşmüş bir insan meded ya rabbi der. Kurtar ey bizi ey Allah'ım.. gibi. Trafik tabelaları sağa dönermisiniz demez. Dönebilirliliği düşünmek bile bizi ölümün kucağına itebilir. Allah4tan tereddütle yardım istenmez.
Acizlik bizde... Biz onsuz yapamayacağımızı bildiğimiz için emir kipi kullanıyoruz.
Suda çırpınırken oradan geçen insana bağırışlarımız da "Yardım Et!" şeklinde olur. Neden? Çünkü o yardım etmezse kurtulamayız. Acziyet arttıkça cümleler emir kipine dönüşüyor belki de...
Ayrıca aciz olan biziz ki emirlerimizi istediği kadar reddetse bile yine ondan istiyoruz yine ondan istiyoruz.
rahat olun...
notaların gürültülü sessizliğinde yolculuklar yapan
peygamberler gibi…
mosquito; =)
Francesca; çok güzel bir noktaya değindin farkında mısın? Bu yorumundan sonra, "acaba tanrıya dileklerimizi iletirken aslında bilinçaltımıza emir mi veriyoruz" diye düşündüm. Çünkü çoğu zaman dünyasal olaylar için dua ederiz. -Tanrım beni cennetine al- sadece klasik söz tekrarıdır. Asıl isteğimiz maddi durumumuzun düzelmesi, işimizde başarılı olmamız vs'dir. Kimse göz rengim değişsin allahım nolur diye dua etmez. Yine kendi yapabileceklerimizi, hayatımıza girebilecek olasılıklardan birini seçeriz ve onu arzularız tanrıdan. Bak düşüncelere daldım .d
Gwtrb; Yukarıda yazdığım yorumu okumalısın sen de =) Belki de duaları dinlemesi ve karşılık vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Tanrının da belirli sorumlulukları olmalı. Ödevlerini yapmasını bekliyoruz ondan. Telefonda bize nazik davranması gerektiğini bildiğimiz istek şikayet hattı sekreteri gibi dinlemesi gerekiyor bizi! Hatta gereklilikten de değil aşırı merhametinden ötürü seve seve yapacakmış gibi geliyor.
Antiparadigma; cidden bu konu ilginçleşti acaba bir araştırma yapılmış mıdır bu durumla ilgili? İnsanların tanrıyla bu üslupla konuşmalarının sebebi ne?
Şarap Kızılı, Aaah okunması gereken o kadar çok kitap var ki içim acıdı şimdi. Neyden bahsediliyorum tam olarak, yani bu konuyla ilgili seni etkileyen kısmı neydi?
Prof; Tabelalar insanlardan çok tanrıya benziyorlar bu durumda. Peki size bir soru; çok sevdiğiniz, kendisinin de sizi çok sevdiğinizden emin olduğunuz bir arkadaşınızdan borç isteyeceksiniz. "Arkadaşım bana para ver!" mi dersiniz yoksa "bana biraz para verebilir misin bu aralar sıkışığım" mı dersiniz?
npv25; Ama şimdi biraz tutarlı düşünelim npv bey .d
Siz sizden daha kudretli, karşısında aciz olduğunuz biriyle emir kipiyle mi konuşursunuz? "Yardım et" kalıplaşmış sözcük öbeği onu sorgulamayalım. Yukarıdaki örneği düşünelim.
Şemsiyesiz kadınlar bulvarı; notaların gürültülü sessizliğinde yolculuk yaparken rahat olamıyorum maalesef.
Çok sevdiğim ve beni de seven biris şunun bilincini iyi taşır zaten. Ben borç para istemeden sana şu parayı vereyim de işini gör der. Yani beni hisseder o. Onun için ona bana borç para ver veya verebilir misin konumunda kalmayız. Hem de ikimiz olarak. Ama bu söylediğiniz bir kültür işyi. İslam kültüründa dua emirle olur. Çünkü kulun hataları vardır. Denizde boğuluyorsun imdaatt imdaat diye bağırırsın. Kurtarın beni kurtarın beni.. :))
Ohoo bu paradox. Çok sevdiğin birisi senin çok acı çekip ona yalvarmanı beklemez çok haklısınız. İşte bu yüzden tanrı varsa adaletli değil. Neyse her yerde bunu haykırmaktan bıktım artık .d
Belki de dilek kipini kurmak daha uzun zaman alacağından kısa ve öz emir kipiyle çekimliyoruz. Durum acil ne de olsa.
Emir kipinin saygısızlık olduğu da nerden çıkmış ki? Sonuçta "amellerin niyetlere göre olması" söz konusu. Zaten dua ettiğini bildiği için sana "Neden bana emirler yağdırdın?" demeyecektir.
Dilek kipinin daha saygılı olduğu kesin .d
Arkadaşım böyle ufak detaylara takılıp kalma. :D Doğruya nasıl ulaşırsan ulaş sonuçta ulaşmışsındır hangi yolu seçtiğin pek de önemli değil yani.
Şeytan ve tanrı ayrıntılarda gizlidir :p
Hem analitik felsefe yapıyoruz şurada.
Yorum Gönder